Fed’in Faiz Kararının Finansal Piyasalar Üzerindeki Potansiyel Etkisi
Federal Rezerv faiz oranlarını düşürdüğünde veya yükselttiğinde, bunu belirli ekonomik hedeflere ulaşmak için yapar. Örneğin, bir faiz indirimi harcamaları ve ekonomik büyümeyi canlandırmak için kullanılırken, bir faiz artışı enflasyonu yavaşlatmak için kullanılabilir.
Fed’in faiz kararı finansal piyasalar üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Örneğin, bir faiz indirimi borsanın yükselmesine neden olurken, bir faiz artışı borsanın düşmesine neden olabilir. Bunun nedeni, düşük faiz oranlarının şirketlerin borçlanmasını ve yeni projelere yatırım yapmasını daha ucuz hale getirmesi ve bunun da daha yüksek hisse senedi fiyatlarına yol açabilmesidir. Öte yandan, daha yüksek faiz oranları şirketlerin borç almasını daha pahalı hale getirir ve bu da hisse senedi fiyatlarının düşmesine neden olabilir.
Fed’in faiz kararı tahvil piyasasını da etkileyebilir. Örneğin, faiz indirimi tahvil fiyatlarının düşmesine, faiz artırımı ise yükselmesine neden olabilir. Bunun nedeni, faiz oranları düşürüldüğünde mevcut tahvillerin değerinin düşmesidir, çünkü artık yeni tahvillerden daha düşük bir faiz oranı ödemektedirler. Öte yandan, faiz oranları yükseltildiğinde, mevcut tahvillerin değeri yükselir, çünkü artık yeni tahvillerden daha yüksek bir faiz oranı ödemektedirler.
Kısacası, Fed’in faiz kararı finansal piyasalar üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Yatırımcılar yatırım kararları verirken faiz oranlarının yönüne dikkat etmelidir.
Fed’in faiz kararının faiz oranları üzerindeki potansiyel etkisi
Federal Rezerv’in Açık Piyasa Komitesi (FOMC), faiz oranları da dahil olmak üzere ülkenin para politikasını görüşmek üzere yılda sekiz kez toplanır. Komite her toplantıda federal fon oranı için hedef aralığın değiştirilip değiştirilmeyeceğini oylar. Federal fon oranı, bankaların birbirlerine gecelik borç verme oranıdır. FOMC hedef aralığını yükselttiğinde ya da düşürdüğünde, bankalara krediler için uyguladıkları faiz oranlarını yükseltmelerini ya da düşürmelerini söylemiş olur.
FOMC faiz oranlarını en son Aralık 2015’te hedef aralığını %0,25 oranında artırmıştı. Bu hamle, Büyük Durgunluğun ardından ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlayan yedi yıllık sıfıra yakın faiz dönemini sona erdirdi.
FOMC tüketici kredilerinin faiz oranlarını doğrudan belirlemez, ancak hedef oran artışının Prime Rate’i etkileyerek dolaylı bir etkisi vardır. Prime Rate, bankaların en iyi müşterilerinden talep ettikleri faiz oranıdır ve genellikle otomobil kredileri ve kredi kartları gibi diğer tüketici kredisi oranları için bir ölçüt olarak kullanılır.
FOMC federal fon oranı için hedef aralığını yükselttiğinde, bankalar buna Prime Rate’i yükselterek yanıt verir. Bu da kredi kartı ve konut kredisi gibi kredilerde daha yüksek faiz oranları anlamına gelir. Örneğin, değişken faizli bir kredi kartınız varsa, kartı veren kuruluş Fed’in faiz artırımına karşılık olarak muhtemelen faiz oranınızı yükseltecektir. Aynı durum ev özkaynak kredileri (HELOC) ve diğer değişken faizli krediler için de geçerlidir.
Değişken faizli bir kredi almayı düşünüyorsanız, bunu Fed faizleri tekrar artırmadan önce yapmak mantıklı olabilir. Ancak, Fed’in faiz artırımının tek başına değişken faizli kredi oranlarının yükseleceğini garanti etmediğini unutmayın. Kredi verenler de faiz oranlarını piyasaya ve kendi iş ihtiyaçlarına göre belirlemektedir.
FOMC’nin bir sonraki toplantısı 15-16 Mart 2016 tarihlerinde yapılacak. Bu toplantıda faiz artırımı olası görünmüyor, ancak FOMC’nin Haziran toplantısında bir faiz artırımı açıklaması mümkün.
